Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in hacamatla ilgili çok sayıdaki hadîs-i şerîifi hacamatın önemini göstermektedir. Bu hadislerin bir kısmı şunlardır: “Miraçta, “Ya Muhammed (s.a.v.)! Ümmetine kan aldırmalarını emret. Kan aldırmada sizin için şifâ vardır’’ demeyen meleğe rastlamadım.” (Tirmizî) “Hacamat, bütün hastalıklara şifâdır. Tedavi olduğunuz şeylerin en hayırlısı hacamattır. Kim hacamat yaptırırsa, herhangi bir tedavi görmemesinden, ona bir şey zarar vermez.” (Ebû Davud) “Boyundan ve kürek kemiği civarından hacamat olun.” Baştan hacamat (ona Peygamber (s.a.v.) Efendimiz “Can kurtaran” derdi) olmak, yedi derde şifâdır: Cinnet, baş ağrısı, cüzzam, baras, uyuklama, diş ağrısı, baş dönmesi.” (Ramuz el e-hadis) “Aman hacamat olun! Cebrail (a.s.) hacamatı o kadar tavsiye etti ki, mutlaka gerekli olduğunu düşündüm.” “Aç karnına hacamat aklı ve hafızayı ziyâde eder. Tok karnına hacamat olmak derttir.” “Ayın (hicri) 17, 19, 21. günlerinde, Perşembe, Pazartesi ve Salı, oruçlu iseniz de, hacamat olun. Cuma, Cumartesi, Pazar, Çarşamba günlerinden sakının. Kafa çukurundan hacamat unutkanlık getirir. Bundan sakının. Kim kan aldırırken Âyete’l-Kürsi’yi okursa, kan aldırmaktan fayda görür.” “Aç karnına hacamat daha iyidir. Bunda şifâ ve bereket vardır. Aklı ve hafızayı ziyâde eder.” “Perşembe günü Allâh (c.c.)’un bereketi üzerine hacamat olun. Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri hacamattan sakının. Pazartesi ve Salı hacamat olun. Çünkü bu günler Cenâb-ı Hâkk’ın Eyyub (a.s.)’a belâdan afiyet verdiği günlerdir. Çarşamba’dan da sakının. Zira Eyyub’un hastalığı bugün geldi. Cüzzam ve baras hastalığı Çarşamba günü veya gecesi meydana çıkar.” “Sıcağın şiddeti üzerine hacamatla istiane ediniz. Zira kan yoğunlaşır da adamı hasta eder, hatta öldürür.”