Faizin haram kılınışı âyet, hadîs ve îcmâ’ ile sâbit olup haram olduğunu inkâr etmek küfür, işlenmesi büyük günâh-tır. Kur’ân-ı Kerîm’de: “Ey imân edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allâh’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.” (Âl-i İmrân s. 130) buyrulmaktadır. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: “Her türlü faiz yasaktır. Ana sermayeniz sizindir; ne haksızlık ediniz, ne de haksızlığa uğrayınız. (Veya ne zulmeder, ne de zulme uğrarsınız.)” buyuruyor. Râzî, tefsirinde özetle diyor ki: 1. Faiz ve faizcilik toplum yasasında belli bir zümreyi ciddi kazanç yollarından çekip almaya, emek sarf etmeden hazıra konmaya, daha doğrusu başkasının emeğiyle geçinmeye iter. Böylece her geçen gün gelir sağlamanın bu en kolay ve kârlı yolunu işlek hâle getirip hızlandırır. 2. Toplum, yapısından dayanışma ve merhâmet duygularını ve bunun taşıdığı yüce ve kutsal anlamı öldürür. Faizsiz ödünç vermenin bütün kapılarını kapar. Fertler arasındaki ilgi ve yakınlığın tek değer ölçüsünün madde ve menfaat olduğu inancını kökleştirir. 3. Gönüllerden merhâmeti, vicdânlardan şefkâti ve acıma duygusunu siler; yavaş yavaş tefeci ve faizciyle sömürülenler arasında düşmanlığa ortam hazırlar. Fakirle zengin arasındaki uçurumu devamlı derinleştirir. 4. Allâh (c.c.), insanlar arasındaki ilgi ve muâmeleyi karşılıklı hak ve vazife şuuruna, sevgi ve saygı temeline, merhâmet ve şefkât duygularına, yüksek ahlâkın, fazîletin gerçekleşmesine bağlamıştır. Faiz bunların tümünü yıkıp insanî haslet ve duyguları yok eder. Hiçbir sebep dikkate alınmasa bile, değil mi ki Allah (c.c.) faizi haram kılmıştır, ona kayıtsız ve şartsız uymamız gerekmektedir. Çünkü ilâhî tekliflerin hepsinin neden ve hikmetini bilemeyebiliriz. Ama bize gereken sadece o emre uymak, inanmak, sonra da gerekirse hikmetini araştırmaktır. (Celâl Yıldırım, Kaynaklarıyla İslâm Fıkhı, s.334-335)

Bir Yorum Bırak