Cuma namazını kılamayacak özürlü kişilerin, şehirde bulunmaları durumunda öğle namazını cemaat yaparak kılmaları mekruhtur. Zira bu, Cuma cemaatinin azalmasına sebep olur. Ayrıca Müslümanlar arasında sürekli bulunması gereken birlik görüntüsüne zarar verir. Cuma kılınmayan köy gibi yerleşim yerlerinde ise vaktin öğle namazını cemaatle kılmakta bir sakınca yoktur.

(Fahruddin Osman b. Ali ez-Zeyla’î, Tebyinul Hakâik)

Aynı şekilde salgın hastalık vs. gibi sebeplerle camilerin kapatılıp, cemaatle namazın kılınmadığı zamanlarda kişilerin öğle namazını evlerinde cemaatle kılmasında herhangi bir sakınca yoktur. Fakat Cuma namazı evlerde münferiden veya cemaatle kılınamaz.

Hacamat Orucu Bozar mı?

Kişinin hacamat yaptırması yani kan aldırması halinde orucu bozulmaz. Hacamat nedeniyle orucun kazasının gerekmemesinin delili ise şu hadîs-i şerîftir. Ebû Said el-Hudri (r.a.)’den Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Üç şey oruçlunun orucunu bozmaz; kan aldırmak, kusmak, rüyalanmak.” (Tirmizî)

Teravih Namazında İstirahât

Fakihler teravih namazının, her dört rekât sonunda istirahat edilmesinin meşru olduğunda söz birliği etmişlerdir. Nitekim eslafımızdan (önceki âlimlerden) bizlere tevarüs edegelen bu olmuştur. Zira onlar teravih namazını uzun olarak kıldıklarından her dört rekât sonunda dinlenirlerdi. Bu dinlenme esnasında salâvat veya zikir, teravihin sünneti sayılmaksızın güzel görülebileceğinde şüphe yoktur. Şu kadar var ki, teravih namazının her dört rekâtı arasında getirilen Salâvat-ı Şerife veya başka bir zikir varit olmadığından, bu zikri teravih namazının sünnetlerinden saymak doğru değildir

(Sualli-Cevaplı İslam Fıkhı, c.3, s.291-364)

Bir Yorum Bırak