Cenabı Hakk’ın Keremi

Ali Bin Muvaffak (r.âleyh) anlatıyor: “Arefe gecesi Mina’da Mescid-i Hayf’da uyuyordum. Rüyamda yeşil iki meleğin semâdan indiklerini gördüm. Birisi arkadaşına: “Ya Abdullah?” diye seslendi. Arkadaşı: “Buyur ey Allâh (c.c.)’ın kulu diye mukabelede bulundu. Öteki: “Bu sene Kâbe’yi ziyaret edenlerin kaç kişi olduğunu biliyor musun? dedi. Arkadaşı: Hayır bilmiyorum” diye cevâb verdi. Öteki melek: “Tam altı yüz bin ziyaretçi var” dedi ve devamla: “Bunlardan kaç kişinin haccı kabul olunduğunu biliyor musun? diye sordu. Arkadaşı: “Hayır bilmiyorum” diye cevâb verince, yine ötekisi: “Yalnız altı kişinin haccı kabul edilmiştir” dedi. Ali Bin Muvaffak sözlerine devam ederek, sonra onların yükselip gözden kaybolduklarını gördüm ve korku içinde uyandım. Haccımın kabul olup olmayacağından son derece endişe ediyordum. Çünkü altı yüz bin kişi arasından seçilen altı kişi arasına girmek benim için çok uzaktı. Bu düşünce ile Arafat’ta rüyamda aynı melekleri gördüm. Aynı şekilde biri diğerine seslenip öbürü de cevâb verdikten sonra: “Hâkk Te‘âlâ’nın bu geceki hükmünü biliyor musun?” dedi. “Bilmiyorum” deyince, diğeri: “Altı kişinin her birine yüzbin kişi bahşetti” dedi. Yâni altı yüz bin kişinin hepsini affetti. Ali Bin Muvaffak (r.âleyh) “tam bu sırada büyük bir neşe ve sevinç içinde uyandım” dedi. Yine bu zât anlatıyor: “Bir seneki haccımda, haccı kabûl olmayanları düşündüm ve “Allâhım bu seneki haccımın sevâbını haccı kabûl olmayanlara verdim” dedim. O gece Allâhü Te‘âlâ’yı rüyâmda gördüm; Rabbim bana: “Ya Ali! Sehâveti ve sehâvet etmeği ben yaratmış iken sen bana karşı cömertlik mi yapıyorsun?” diye buyurdu ve “Cömertlerin cömerdi benim. Haccını kabûl etmediklerimin hepsini, haccını kabûl ettiklerime bağışladım” buyurdu.
(İmâm-ı Gazâlî (r.âleyh), İhyâu Ulûmi’d-dîn, c.1, s.687)

https://youtu.be/tfsD-g6GHEQ