Ebû’d-Derda Uveymir bin Âmir el-Hazreci (r.a.) Ensâr-ı Kirâm’dandır. İslâm’dan evvel tâcir (tüccar)idi. Ve kendinin
İslâmı, (Müslüman olması) ehl-i beytinden (ailesinden) sonra olmuştur. Uhud hâriç bütün gazalarda bulunmuştur.Hz. Fahru‘r- Rusûl (s.a.v.), Ebû’d Derda (r.a.)’ı Selman-ı Farisi (r.a.) ile kardeş yapmışlardır. Ebû’d-Derdâ (r.a.) Ashâb-ı güzinin en fazîletlilerinden, fakihlerinden ve hikmetli konuşanlarından olup hakkında Peygamberimiz (s.a.v.) şu övgü dolu sözleri söylemişlerdir: “Uveymir bu ümmetin hakîmidir ve her ümmetin bir hakîmi vardır, ümmetimin hakîmi de Ebû’d-Derdâ Uveymir’dir.” Şam’ın kuşatılmasında bulunmuşlar ve Şam’ın fethinde kadı olmuşlardır. Hz. Osman (r.a.)’in zaman-ı hilâfetinde Şam kadısı olduğu halde hicretin otuz ikinci senesinde
vefât eylemiştir. Yüz yetmiş dört hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. İnsanlık îcâbı günâh işlemiş ve günâhdan dolayı insanların kendisine sövdüğü eylediği bir kimseye tesadüf ettiğinde Ebû’d-Derda (r.a.): “Bu adam bir kuyuya düşmüş
olaydı siz onu çıkarmak istemeyecek mi idiniz?” “Evet çıkarırdık”, demişler. “Öyle ise dîn kardeşinize sövmeyin,
sizi bu günah musibetinden vâreste (uzak) kılan Cenâb-ı Allâh’a hamd edin.” buyurmuşlardır. Halkın :“Sen buna
buğz etmezmisin?” suallerine cevaben: “Ben onun ancak fi’iline buğzederim, o fiili terk etdiğinde yine benim kardeşimdir” buyurmuşlardır. Ebû’d-Derda (r.a.) Hazretlerinin bazı hikmetli sözleri: “Sen eğer insanlara iyilik eder isen onlar dahi sana iyilik ederler, kemlik (kötülük) edersen yine öyle. Ve eğer onlara iyiliği alışkanlık haline getirip de bir aralık ihmal edecek olsan onlar seni bırakmayıp yine kendilerine ihsân etmen için uğraşırlar.
(Hz.Mahmûd Sami Ramazanoğlu (k.s.), Ashâb-ı Kirâm (r.a.e), 2.c., 83-84.s.)