Nebî (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “And olsun ki misvak kullanmakla emrolundum. Hatta misvak hakkında Kur’ân-ı Kerîmden üzerime bir âyet ineceğini veya vahiy geleceğini zannettim.” (İmâm Ahmet, İmâm Suyuti)
Modern tıbbının misvakın faydalarına ait bulduğu verilerin bir kısmı şunlardır:
1. Misvak antiseptik özelliği sayesinde ağzı temizler, diş çürüklerine ve çeşitli hastalıklara neden olan mikropları öldürür. Yapılan araştırmalarda hastalıkların mühim bir kısmının ağızda meydana gelen mikroplardan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Dişler ve diş etlerindeki hastalıklara ağızdaki bakteriler neden olmaktadır. Buralarda yaşayan bakterilerin; böbrek yetmezliklerine, yarım beyin ağrılarına, bazı genel vücut kaşıntıları ile göz ve kulak hastalıklarına sebep olduğu ortaya çıkmıştır.
2. Diş ağrılarını giderir. Yapılan deneylerde yüzeysel diş hassasiyetine bağlı diş ağrılarında misvakın pratik bir çözüm olarak kullanılabileceği anlaşılmıştır.
3. Diş taşı (plak) oluşumunu azaltır. Yapılan çalışmalarda misvakın ağız boşluğunda bulunan farklı bakterilere karşı antibakteriyel etkisi olduğu ve plak oluşumuna engel olduğu gözlemlenmiştir.
4. Dişlerin temiz ve parlak görünmesini sağlar Misvakta dişleri beyazlatan ve koruyan Florür ve slika bulunmaktadır. Yine misvaktaki sodyum bikarbonat, dişlerin temizlenmesi ve parlaklık vermede diş hekimlerince sık kullanılan kimyevî bir maddedir.
5. Diş eti ağrılarını giderir.
6. Dişeti İltihaplarının tedavisinde kullanılır. Misvakta bulnan jogolon maddesinin mikrop öldürücü, iltihap kurutucu etkisi Kuveyt’te 80 kişi üzerinde yapılan araştırmayla ispatlanmıştır.
7. Dişeti hastalıklarının tedavisinde olumlu etkileri vardır. Misvakın ihtiva ettiği diğer maddeler, dişleri temizlemenin yanı sıra, diş etlerini sitimüle ederek, şişme ve kanamaları iyileştirmektedir. Misvakta ayrıca diş etlerini sıkılaştırıcı astrinjent maddesi bulunur.
8. Ağız kokusunu giderir.
9. Dokuların iyileşmesine yardım eder.
10. Ağızda meydana gelen mantarların iyileşmesinde fayda sağlar.
11. Misvakta tükürük dengeleyici maddeler bulunmaktadır.
(Ömer Muhammed Öztürk, Misvak ve Hacamat, s.12-19)