Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in bizlere vasiyetlerinden
biri de yeni elbise yaptırıp, alıp giydiğimiz takdirde, eski
elbiselerimizi, eski ayakkabılarımızı yoksul bir kimseye sadaka
olarak vermeyi adet edinmemiz hakkındadır.
Zirâ Efendimiz (s.a.v.), yeni yaptırmış olduğumuz giyim
ve kuşamları sadaka olarak vermemizi buyurmamışlardır.
Çünkü, kulun nefsi her vakit için sürekli yeni giyimleri takip
etmeye eğilimli olur. Böylece, nefsin istemediğini sadaka
olarak verdiğimiz takdirde bu amelimizin ecir ve sevâbı
azalmış olur. Şâyet kulun nefsinin alınan bir şeyde gözü
olmazsa ve kişiyi içten takip etmezse yeni bir şeyi sadaka
olarak vermek daha iyidir.
Hakk Te‘âlâ şöyle buyurmaktadır: “Sevdiğiniz nesneleri
infâk etmedikçe gerçeğe ve doğruluğa asla erişemezsiniz.”
Tirmizî ve Hakîm merfûan şu hadîsi anlatırlar: “Bir
müslümanı giydiren bir müslüman o elbiseden, giydirdiği
müslümanın üzerinde bir parça bulunduğu sürece,
Hakk Te‘âlâ’nın muhafazası altında bulunmuş olur.”
Ebû Dâvud merfûan şu hadîsi rivâyet eder: “Bir müslüman,
çıplak diğer bir müslümanı giydirirse, Hakk Te‘âlâ
o kimseye cennetin yeşil elbiselerini giydirir.”
Tirmizî’nin anlattığı bir hadîsde; “Bir müslümanı giydiren
bir kimse, (o müslümanın) üzerinde bir tel iplik
bulunduğu sürece Allâh’ın hıfzı altında bulunur” buyrulmuştur.
İbn Ebi’d-Dünyâ şu hadîsi anlatır: “İnsanlar Kıyâmet
gününde çırılçıplak, anadan doğma toplanırlar. Öyle ki,
hayatları boyunca o günden çok açlık, susuzluk, yorgunluk
ve üzüntülü bir durumla da karşılaşmış değillerdir.
İşte her kim Allâh için birini giydirmişse, Hakk
Te‘âlâ da o kimseyi Kıyâmet gününde giydirir.”
(İmam-ı Şa’râni, Uhudü’l Kübrâ, 428-429.s.)