Peygamberlerin hasletlerinin beşi başta, beşi de bedendedir. Başta olanlar: Ağzına su vermek, burnuna su vermek, misvak kullanmak, bıyığını kırkmak, sakalını bırakıp çoğaltmaktır. Bedende olanlar: Kasığını traş etmek, koltuk altını traş etmek, tırnaklarını kesmek, su ile istincâ etmek ve sünnet olmaktır.
Bıyık kırkmanın esası, İbn-i Ömer’in (r.a.) bildirdiği hadîs-i şerîfdir. Resûlullah (s.a.v.): «Bıyığınızı makas ile kırkınız ve sakalınızı kendi hâline bırakınız» buyurdu. Sakalı kendi hâlinde bırakmak onu çoğaltmaktan ibarettir. Bildirildi ki, Ebû Hüreyre (r.a.) sakalını eliyle tutar, bir tutamdan fazlasını keserdi. Ömer (r.a.): «Sakalın bir tutamdan fazlasını alınız»  buyurdu. Kasık ve koltuk altlarını traş etmek ve tırnak kesmek hakkında Enes bin Mâlik (r.a.) bildirir ki; Resûlüllah (s.a.v.) bize, bıyık kırkılması, tırnak kesilmesi, koltuk altının yolunması ve kasık traşı için kırk gün müddet ta’yîn buyurdular. Cuma günü tırnak kesmek sünnettir. (Çarşamba günü kesmek ise mekruhtur) Ebu Eyyüb el-Ensari (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“Nasıl oluyor da, sizden biriniz gök haberlerinden soruyor? Halbuki o, tırnaklarını kuşların tırnakları gibi uzun bırakıyor, kesmiyor da, tırnaklarında cenabetlik, kir ve pislik toplanıyor, birikiyor!” (Ahmed b. Hanbel, 5/41) buyurmakla tırnak kesmenin önemini belirtmişlerdir. İbn-i Abidin şöyle der: “Bir kimse tırnaklarını, dikkatsizlik ve ihmal yüzünden vaktinde kesmeyerek uzatırsa, o kimse geçinmek hususunda rızık darlığına düşer. Feyiz ve bereketten mahrum kalır.”(İbn Abidin, 5/100)
Tırnağı makas, çakı veya bıçak ile kesmek iyidir. Diş ile tırnağın uzayan kısmını koparmak mekruhtur. Tırnaklarını kesen kimsenin parmaklarını yıkaması, tırnaklarını, saç ve bedenin kıllarını ve kan aldırdığı zaman çıkan kanı toprağa gömmek sünnettir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in, kan, saç ve tırnağı gömmeği emreyledikleri bildirildi.
 (Abdulkâdir Geylani (k.s.), Gunyetü’t-Tâlibin, s. 23-25)