Ebû Hüreyre (r.a.) Nebiyy-i Ekrem (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu söyledi: “Mü’min, kardeşinin aynasıdır. Mü’min, mü’minin kardeşidir. Onun zarar görmesini önler; onu arkasından koruyup kollar.” Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle dedi: “Mü’min, mü’min kardeşinin aynasıdır. Onda bir eksik, kusur görünce düzeltir.” Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.)’den Müstevrid ibni Şeddâd (r.a.), Nebiyy-i Ekrem (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu söyledi: “Kim bir müslümanın aleyhinde bulunarak birinden bir lokma menfaat elde ederse, Allâhü Teâlâ ona, yediğinin bir mislini cehennemde yedirir. Bir kimse müslüman kardeşinin aleyhinde bulunarak birinden bir giyecek elde etse, Allâhü Teâlâ buna karşılık ona cehennem elbisesi giydirir. Kim bir menfaat karşılığında, birine şöhret ve itibâr kazandırmak için onu lâyık olmadığı şekilde överse, Allâhü Teâlâ bu yağcıyı, kıyâmet gününde herkesin huzûrunda rezil eder.” Ayna yüzdeki kusurları gösterir. İnsan başkalarına o hâliyle görünmemek için kendine çeki düzen verdiği gibi, mü’min kardeşine de ayna olmalıdır. Onun göremediği, ama kendisinin fark ettiği maddî ve mânevî kusurlarını ona söylemelidir; hatalarını ve yanlışlarını hatırlatmalı, onları gidermesini istemelidir. Ayna nasıl pırıl pırılsa, mü’min de öyle olmalı. Kardeşi onun mânevî güzelliğini fark edip Allâh (c.c.)’u hatırlamalı ve kendine çekidüzen vermelidir. Bir insan, biriyle dost olur, sonra onun düşmanına giderek dostunun aleyhinde konuşur, onu çekiştirir, böylece bir menfaat elde ederse, Allâhü Teâlâ o insanın cezâsını âhirette mutlaka verir. Bir kimse, bir çıkar elde etmek için birini sen şöyle iyi adamsın, böyle mükemmelsin diye överse, Allâhü Teâlâ onu bu yalancılığı, ikiyüzlülüğü dolayısıyla kıyâmet gününde ağır şekilde cezâlandırır ve âleme rezil eder. (İmâm Buhârî, Edebü’l-Müfred, c.1, s.265-267)