Tarih boyunca süregelmiş devletlere baktığımızda, herhangi bir bakımdan Enderun’a benzeyen bir okul göremeyiz. Devşirme sistemi ile toplanan çocuklardan en zeki ve kabiliyetlileri özel usullerle seçiliyor ve Enderun denilen saraydaki mektebe alınıyordu. Çalışma sistemi, programı ve işleyişi göz önünde tutulursa Enderun’un bir mektepten ziyade çeşitli hünerlerin, sanatların, idari ve siyasi bilgilerin uygulamalı olarak öğretildiği bir kurs ve staj yeri olduğu anlaşılır. Mektebin temel amacı Osmanlı merkez ve taşra bürokrasisine gerekli insan kaynağını sağlamaktı. Bu itibarla burası mülki ve askeri idarecilerin yetiştirildiği bir yer olmuştur. Bugünkü Harbiye ve Mülkiye mekteplerinin hatta daha fazlasının aynı çatı altında birleştiği bir yer olmuştur. Enderun Mektebi, II. Murad Han zamanında Edirne Sarayı’nda teşekkül etti. Ancak gerçek yapısına Fatih Sultan Mehmed Han döneminde Topkapı Sarayı’nda kavuşmuştur. Enderun Mektebinin başarısında beş temel madde bulunmaktadır. Birincisi, buradaki adaylar özel olarak teşkil edilmiş, kurallara göre hareket eden gezici ekipler tarafından fiziki, bedeni ve ruhi özellikleri incelenerek seçilirdi. İkincisi, başarılı olanla olmayanla ayrılmasıdır. Başarı ve ilerleme göstermeyenler buradan orduya alınılırdı. Üçüncüsü, Enderun eğitiminin temel prensiplerinden biri de disiplindi. En küçük kusur bile cezalandırılırdı. Dördüncüsü, Enderun gençlerinin içinde bulunduğu çevre de onların bilgi ve görgülerinin artmasına yardımcı oluyordu. Divan-ı Hümayun üyeleri olan sadrazamlar, vezirler, kazâsker hep bu sarayda yoğun faaliyet içerisindeydi. Bu husus Enderunlu gençlere engin bir görüş ve tecrübe sağlıyordu. Beşincisi, Enderunlu gençlerin kabiliyetlerine göre her türlü makâma ulaşabileceklerini bilmeleri onların prensiplere uymalarını sağlardı. İşte bu şartlar Enderun’da asırlarca mükemmel devlet ve sanat adamlarının yetişmesini sağlamıştır. (Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Osmanlı Gerçekleri, s.203-205)