İYİLİKHerkese, cennet veya cehennemden hangisine gi¬deceği yazılmışsa oraya gitmek için gerekli işler ona ko¬laylaştırır. Allâhü Te’âlâ herkesin hangi yolda gideceğini ezelde bildiği için yazmıştır. Cennetlik kimseye Cenne¬te gidecek amelleri yapmak kolay olur. O amelleri işler. Allâhü Te’âlâ’nın lûtfu ile işi hayır ile son bulur. Cehen¬nemlik kimseye de, oraya gidecek işleri yapmak kolayla-şır. Onları işler ve cehenneme gider.
Resûlullâh (s.a.v); “Çalışmayalım, alnımıza yazılan¬ları görürüz.” diyenleri çalışmaya, kulluğun gereklerini yerine getirmeye teşvîk etmişlerdir. Burada biri diğerini iptal etmeyen iki husus vardır. Birincisi, gizli olan Allâhü Te’âlâ’nın hükmüdür, ikincisi, zahirde kulluk vasfıdır. Hakkında yazılanı bilemez. Bunun için çalışıp îmânın hakîkatini elde eder. Bu sebeble Resûlullâh (s.a.v.) “amel ediniz” buyurmuşlardır.
Resûlullâh (sav): “Dilediğiniz ameli yapınız! Her amel kişinin ezeldeki takdirine uygun olarak meyda-na gelir. Ondan başka ameli yapmağa muktedir ola-maz.” buyurmuşlardır.
Allâhü Te’âlâ’nın hükmü muhakkak meydana gelir. Hükmettiği şey bozulamaz. Âyet-i Celîle’de: “Biz her şeyi şübhesiz bir takdir ile yarattık.” (Kamer s. 49) buy-rulmaktadır. Ahlâk, dış görünüş, rızık, hayır, şer ve ecel Allah (C.c.)’nün takdîri iledir. Not: Akâid serisinin bir sonraki yazısı 28 Haziran tarihindedir.
(Seyyid Altzâde (r.h.), Ş/Vafü7 islâm, 22-23.S.)
Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki: “Kul, hayrıyla, şer-
riyle kadere inanmadıkça, kendine (hayır ve serden)
isabet edecek şeyi atlatamayacağını, (hayır ve ser-
den) kaçacak olan şeyi de yakalayamayacağını bil-
medikçe îmân etmiş olmaz.” (Tirmizt, Kader, 10)