Resûlullâh (s.a.v.) ‘e salavat getirmenin faziletini bildiren kuvvetli birçok hadis vardır.
İmam Ahmed ve başkaları Ebu Talha’nın şöyle anlattığını yazıyorlar : Bir gün Resûlullâh (s.a.v.) Hazretleri geldi.
Yüzü sevinçli olduğunu gösteriyordu. Sahabe (r.a.e.):
“Ya Resûlullâh (s.a.v.) mübarek yüzünden sevinçli olduğunu görüyoruz”. Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Bana melek geldi ve ya Muhammed, Rabbin (c.c.) buyurdu ki, ümmetinden bir kimse sana bir salat etse ben ona on salat ederim ve bir selam etse ben ona on selam ederim” diye buyurdu.
Yine Ahmed ve İbn Mâce Amir bin Rabia’dan Resûlullâh (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu yazıyor :
“Bana salat getiren bir kimseye melekler de salat ederler. Bir kul dilerse az, dilerse çok etsin” Bundan maksat ise, meleklerin salâvat etmesinden zevk duyan bana çok salât etsin demektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Cuma günleri bana çok salâvat okuyun! Bunlar, bana bildirilir” buyurdu. Öldükten sonra da bildirilir mi denilince buyurdu ki: “Toprak, Peygamberlerin vücudunu çürütmez. Bir mümin salevat okuyunca, bir melek bana haber verir, “Falan oğlu filan, sana selam söyledi” der.”(İbni Mace)
Başka bir hadis-i şerifte Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki:
“Kıyamet gününde Müslümanların bana en yakın olanları, benim üzerime en çok salâvat getirenleridir.”
(Tirmizi)
Allâh Te’âlâ Kuran-ı Keriminde şöyle buyurur :
“Gerçekten Allâh ve Melekleri, Peygambere salât ederler. (şeref ve şanını yüceltirler) Ey iman edenler ! Sizde ona salât edin. (Allâhümme salli alâ Muhammed) deyin ve gönülden teslim olun.” (Ahzab s.56)
(İmam-ı Kastalanî, İlahi Rahmet, s.184-185)