Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki: “Ashabım hakkında Allâh’tan korkunuz. Benden sonra onları lanete hedef tutmayın. Kim onları severse, bana olan sevgisiyle onları sevmiştir. Kim onlara buğz ederse, bana olan buğzundan onlara buğz etmiştir. Onlara eza, cefa verirse, bana vermiştir. Kim bana eza cefa verirse, Allâh’a itaat etmemiştir, kim Allâh’a itaat etmezse, Allâh’ın onu dünyada ve ahirette cezalandırması yakın olmuştur.”
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) buyuruyor: “Benim ashabıma sövmeyiniz. Kim onlara söverse, Allâh’ın meleklerin ve bütün insanların la’neti onun üzerine olsun. Allâh onun tevbesini, ibadetini kabul etmez.”
Yine Peygamber (s.a.v.) buyuruyor: “Benim ashabıma sövmeyin. Çünkü ahir zamanda öyle kavimler gelir ki, onlar, ashabıma söverler. Onların cenaze namazlarını kılmayın. Onların arkasında namaz kılmayın. Onlarla kız alıp vermeyin. Onların meclisinde oturmayın. Hastalanırlarsa, onları ziyaret etmeyin.”
“Kim benim ashabıma söverse onu dövünüz.”
Peygamber (s.a.v.) ashaba söven ve eza edenlerin kendisine eza ettiklerini bildirmiştir. Peygamber (s.a.v.)’e eza etmek ise haramdır. Çünkü Peygamber (s.a.v.): “Ashabıma eza etmekle bana eza etmeyin, onlara eza eden sanki bana eza etmiş gibi olur.” buyurmuştur.
Fâtımâ (r.anhâ) için de; “O benden bir parçadır. Kim ona eza ederse, bana eza etmiş olur.” buyurmuştur.
İmâm-ı Malik diyor ki: Kim peygambere söverse öldürülür. Kim peygamberin ashabına söverse dövülerek terbiye edilir. Yine İmam Malik şöyle buyurur: Peygamber (s.a.v.)’in sahabelerinden birine, (meselâ) Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Muaviye, Amr bin As (r.a.e.)’e söverse, eğer, onlar sapıklık ve küfür içinde idiler derse, öldürülür. Eğer onlara bunların dışında, insanlar arasında olan sövüşme gibi söverse o zaman şiddetli tenkil edilirler.
(Kadı ‘Iyâz (rh.a.), Şifâ-i Şerîf, 727.s.)