Kibir, bazen sahibine de gizli kalır, hattâ o kendisinin kibirden beri olduğuna îtikad eder. Âhiret yolcularının kendilerini bu badireden çekip kurtarabilmeleri için mütekebbirlerin ahlâkını beyân etmek gerek; tâ ki onlar kötüyü iyiden ayırt edip gurura kapılmasınlar.

  1. Halkın kendisine saygı gösterip ayağa kalkmasını istemek ve bundan dolayı kendi nefsinde bir vicdan azabı duymamak,
  2. Sokaklarda yalnız yürümek istememek, arkasında başka sının bulunup kendisini takip etmelerini istemek.
  3. Ziyaretinden kendisine veya başkasına bir hayır hâsıl olsa bile, başkasını ziyaret etmemek.
  4. Yakınında başkasının kabul etmemek, ancak etrafında uzakça oturmalarına razı olmak,
  5. Hastaların ve malûllerin bulunduğu meclise girmekten çekinmek.
  6. Evinde elini bir işe uzatmamak ve sürmemek.
  7. Evine öteberi taşımamak,
  8. Kalitesi düşük elbise giymekten kaçınmak. Hâlbuki Ebû Davud’un Ebû Ümâme (r.a.)’den yaptığı rivayette, Peygamber (s.a.v.) buyurdular ki: “Eski ve yamalı elbise (giyinmek) îmândandır.”
  9. Fakirin davetini kabul etmemek, zengin ve şeref sahibi olanlarınkini kabul etmek.
  10. Çarşıda, bilhassa ehemmiyetsiz şeyleri meselâ sabun, ciğer, sakız, tarak ve benzeri şeyleri çoluk çocuğu, akraba ve arkadaşları için satın almaktan sıkılıp kaçınmak.
  11. Arkadaşlarından kendisine akran olanlarla yaptığı münazarada hakkı kabul etmemek, hatâsını anlayıp arkadaşına teşekkür etmemek, böyle yapması, ya küçümsediği ve hakîr gördüğü için arkadaşının sözüne kulak vermemekten, ya da inad ve haksızlık üzerinde ısrar etmekten ileri gelir.

(İmâm-ı Birgivî, Tarikatı Muhammediye, s.170)