“Bir kimse fecir namazının sonunda dizleri üzerine oturarak (çökerek) hiçbir kimse ile konuşmadan (Lâ ila¬he illallâh, vahdehu la şerike lehü, lehü’l-mülkü velehü’I-hamdü yühyî ve yümît, ve hüve alâ külli şey’in kadîr) diye on kez tekrarlarsa, Hakk Te‘âlâ o kişiye on iyilik yazdı¬ğı gibi on kötü amelini de silmiş olur, ayrıca da o kişiyi on basamak yükseltmiş olur, o kişi o gününde her türlü mekruhtan ve şeytânın şerrinden korunur ve o gün şirk¬ten gayrı yapacağı herhangi bir günahla muaheze olun¬maz. (hesaba çekilmez) Zira Hakk Te‘âlâ şirk işleyenleri hiçbir şekilde affetmez ve korumaz.” (Tirmizî). Nesâî’nin rivâyetinde (kadîr’den sonra) “biyedihi’l-hayr” ziyadesi vardır.
“Her kim akşam namazından sonra on kez (Lâ ilahe illallâh, vahdehü la şerike lehü, lehü’l-mülkü velehü’I-hamdü yühyî ve yümît ve hüve alâ külli şey’in kadir) derse Hakk Te‘âlâ melâikeden silâhlı koruyucular gönde¬rerek o kişiyi şeytânın şerrinden sabah oluncaya kadar korur. Ayrıca Hakk Te‘âlâ o kişiye on iyi amel yazdığı gibi helak edici on kötü amelini de silmiş olur. Bütün bu sa¬yılanların yanında (okuduğu tevhid) on mü’min köle ka¬dının azad edilmesi sevabına eşittir” buyrulmuştur. (Nesâî ile Tirmizî)
“Fecirden sonra üç kez, ikindiden sonra da üç kez (Estağfurullâh el-azîm ellezî lâ ilahe illâ hüve’l-hayye’l-kayyûme ve etûbü ileyh) diyerek istiğfârda bulunan kimsenin deniz köpükleri kadar kabahatleri olsa da affedilir.” (es-Sinni)
“Her farz namazdan sonra kişi on kez İhlâs sûresini okumuş olsa, dilediği kapıdan cennete girdiği gibi ora¬daki hurilerden biriyle de evlendirilir.” (Ebû Ya’lâ ve Taberânî)
“İhlâs sûresini sabah namazından sonra okuyan¬lar da aynı şekilde ikrâm görmüş olurlar.” (İbn Ebi’d- Dünya ve Taberânî)