7 Haziran 2018 / 23 Ramazan 1439
Allâh Te’âlâ şöyle buyurdu: “(O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, Kur’an onda (ki Kadir gecesinde Levh-i mahfuzdan semâ-i dünya’ya) inmiştir.” (Bakara s. 185)
Keşşaf sahibi şöyle demektedir: “Ramad, yanmış taşa derler. Bunun içindir ki, bu aya Ramazan denildi. Çünkü o zaman sıcak mevsime gelmişti. Çok sıcakta oruç tutarlardı. O günlerde sıcaktan taşlar yanardı.”
Hazret-i Enes (r.a), Resulullah (s.a.v.)’den şöyle nakleder: “Bu Ramazana niçin Ramazan denildiğini bilir misiniz?”
Ashab- kiram (r.a.e.): “Hak Celle ve A’lâ Hazretleri ve Resul (s.a.v.)’i bilir” dediler.
Resulullah (s.a.v.): “O ayda Hak Celle ve A’lâ Hazretleri kişinin günâhını yaktığı için Ramazan denmiştir”buyurdu.
Müfessirler şöyle derler: “Hak Celle ve A’lâ Hazretleri Ramazanı geçmiş bütün ümmete arzetti. Fakat onlardan hiçbiri tutmadı. Bu hayırlı ümmete nasip oldu.”
Ebu Zerr (r.a), Resulullah (s.a.v.)’den şöyle nakleder: “İbrahim (a.s.)’ın suhufu Ramazanın üçüncü gecesi, İncîl İsa (a.s.)’a Ramazanın onüçüncü gecesinde, Kur’ân-ı Azimü’ş-Şân Muhammed Mustafa (s.a.v.) Hazretleri’ne Ramazan’ın yirmidördüncü gecesinde nazil oldu.”
Bazıları: “Kadir gecesi de yirmidördüncü gecesindedir” derler.
Ebû Hüreyre (r.a), Resulullah (s.a.v.)’den şöyle rivayet eder: “Ramazanın ilk gecesi olunca, melekler şeytanı ve cinnîleri bağlarlar, cehennem kapısını kaparlar. Cennet kapısını açarlar. Bir melek, hayır yapan gelsin, kötülük yapan gitsin, diye çağırır. Hak Celle ve A’lâ Hazretleri’nin bu ayda ateşten kurtulmuş kulları vardır. Ramazan ayı çıkıncaya kadar her gece böyle derler.”
(Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envar’ül Aşıkin, s.370-371)