Gıybet, kişinin işittiğinde hoşlanmayacağı sözü söylemektir. Bu durumda gıybet doğru da söylesen zalim bir gıybetçi olursun. Gıybet, üstü kapalı olarak maksadı ifade etmek ve “Allâh (c.c.) onu ıslah etsin. Geçen gün onun yaptıkları beni üzdü ve kederlendirdi. Allâh (c.c.)’den bizi ve onu ıslah etmesini istiyoruz” denir. Böyle yapmak iki günahı birleştirmek demektir. Birincisi gıybettir, çünkü sözle anlatılmak istenen hasıl olmuştur. İkincisi ise, günahtan uzak durduğunu ve ıslah olduğunu belirterek kendini temize çıkarmış ve övmüş olursun. Ancak senin “Allâh onu ıslah etsin” sözünden amacın dua ise ve o şahsın yaptıkları sıkıntı verdiyse ona gizlice dua et. Bunun belirtisi ise, onu rezil etmeyi ve ayıbını ortaya çıkarmayı istememektir. Onun işlediği kusur dolayısı ile senin sıkıntıya düştüğünü belirtmen, kusurlarını ortaya koyman anlamına gelir. Gıybet etmene engel olması için şu ayet sana yeter “Birbirinizi gıybet etmeyin. Sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemeyi ister mi? Bunu kerih gördünüz.”(Hucurat s.12)
Müslümanların gıybetini yapmaktan alıkoyacak husus şudur: Nefsinin gizli ve açık bir kusuru var mı? Gizli ve açık da olsa günahı terk edebiliyor musun? Bu soruların cevabını anladığında, bil ki gıyabında konuştuğun, hatalar nisbet ettiğin kişinin bu hatalardan uzak durmadaki acizliği senin aczin gibi, özrü de senin özrün gibidir.
Sen nasıl kusurlarının anlatılmasından ve küçük duruma düşürülmekten hoşlanmıyorsan, o da hoş görmemektedir. sen onun kusurlarını örtersen Allâh (c.c.) da senin kusurlarını örter. Eğer onun kusurlarını açığa çıkarırsan, Allâh da keskin dilli insanları sana musallat eder ki onlar bu dünyada şerefini beş paralık ederler. Sonra da Allâh (c.c.) ahirette, kıyamet günü bütün varlıkların önünde, kusurlarını ortaya çıkararak, seni rezil eder.
(İmâm Gâzâli, Hidayet Rehberi, s.134-135)