Ebu Nuaym (r.aleyh), İbn-i Ömer (r.a.)’in şöyle anlattığını söylüyor: Hz. Peygamber (s.a.v.) “Mü’minin giyimi, temizliği ve aza kanaat edip razı olması, Cenab-ı Hakk Hazretleri’ne ikramdandır” buyurmuştur.
Hz. Peygamber (s.a.v.), renk ve biçimde kendine has bir elbise giymezler, ak, siyah, yeni, eski ne rast gelirse giyinirlerdi. Bir hadîs-i şerîfte: “Ben bir kulum. Kulların giydiği elbiseler gibi giyerim” buyurmuşlardır. Hz. Aişe (r.a), “Resûlullâh (s.a.v.)’in bir ak tacı vardı ve giyecekler arasında da gömleği fazla severdi.” buyurmuşlardır.
Yezîd kızı Esmâ (r.a.) şöyle buyurdular: Hz. Peygamber (s.a.v.)’in gömleğinin kolları, mübârek bileğine kadardı. Bundan fazla etmezdi ki, tutmaya engel olmasın. Eksik de etmezdi ki soğuk ve sıcaktan korunmaya yetsin. Bir hadîs-i şerîfte Resûlullâh (s.a.v.) “Elbiseden yere temas eden her şey ateştedir” buyurdular. Hattâbî (r.aleyh) bunların mânâsı şudur diyor: Elbisesini topuklarından daha aşağı uzatan kimsenin, topuğundan aşağısı cehennem ateşinde azap görür demektir. Resûlullâh (s.a.v.) beyaz, yeşil ve sarı renkten hoşlanırlar ve beyazın en güzel renk olduğunu söylerlerdi. Kendileri bazen baştan başa sarı renkli elbiselerede giyerledi. Kırmızı renkten hoşlanmazlardı.
Birgün Abdullah b. Ömer (r.a kırmızı elbise giyerek Resûlullâh (s.a.v.)’in yanına gitmişti. Peygamberimiz (s.a.v.)’de bu elbiseden hoşlanmadığını ima edince Abdullah (r.a.) evine giderek bu elbiseyi yakmıştı.
(İmâm-ı Kastalânî, İlâhi Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v.), c.1, s.374-380)
Şa‘bân-ı Şerîf’te Okunacak Duâlar:
“Allâhümme bârik lenâ fî şa’bân ve belliğnâ ramazân vahtim lenâ bi’l-îmân ve yessir lenâ bi’l- Kur’ân.”
(Bu duânın, -sayı sınırı olmamakla berâber- Şa’bân-ı Şerîf boyunca günde 100 defa okunması çok fazîletlidir.)
Şa‘ban-ı Şerîf Duâları:
İlk on (10) gün: “Yâ latîfü celle şânüh”
İkinci on (10) gün: “Yâ rezzâgu celle şânüh”
Son on (10) gün: “Yâ azîzü celle şânüh”
(Ömer Muhammed Öztürk, İbâdet Takvimi ve Duâlar, s.55)