Tam adı Muhammed bin Ahmed el-Beyrûnî el-Harizmî’dir. Beyrûnî’nin doğduğu bölgenin Türklerin hâkim olduğu bir bölge olmasına ve kendisinin de ana dilinin Türkçe olduğuna bakarak; Harezm’in yerli Türklerinden olduğu kaynaklar tarafından kabûl edilmektedir. Beyrûnî, civar arâziye hâkim yüksek bir yerden geniş düzlük bir alana bakılınca ufukta gözlenen alçalış açısı ve gözlem yerinin ufuk düzlemine göre yükseltisi ölçü verileri aracılığı ile dünyânın çapını belirleme metodunu uygulayarak, çapı 25000 mil olarak tesbît etmiştir. Demek ki Beyrûnî, Newton ve Pi-card’dan hem de 700 yıl önce tam bir doğrulukla bu işi tesbît etmiş bulunuyordu. Bu metod, iki nokta arasındaki boylam farkını o iki nokta arasındaki uzaklık ile enlem farkı bilgilerinden çıkarmaya dayanır. Dolayısıyla Beyrûnî, boylam belirlenmesinde de tutarlı metodların ilk sâhiblerindendir.
Alman ilim adamı Sigrid Hunke der ki: “Müslümânların üniversal fikirli Aristosu, büyük Türk bilgini Beyrûnî (9731043) dünyânın güneş etrafındaki dönüşünü müzâkere ve münâkaşa mevkiine koyan ilk âlimdir.” Astronomi konularına ait mükemmel eserler yazmıştır. Astronomi cetvelleri XII. asırda İspanya’lı bir yahudî tarafından İbrânîceye tercüme edilmiştir. Beyrûnî’nin en önemli eseri “Âsâru’l Bakıyye”dir. İran, Suriye, Yunan, Yahudî, Hıristiyan, Saba ve Arap takvimleri ve bayramları üzerinde bir eserdir. Eserde Hint astronomisine kırk bölüm ayrılmıştır. Ayrıca usturlab, planisfer, yıldızların hareketlerini gösteren küreler hakkında eserler yazdığı gibi, Sultân Mes‘ûd’a da astronomi tabloları yaptı. Her gün kendi etrafında bir defa ve yılda bir defa da güneşin etrafında dünyânın döndüğü kabûl edildiği takdîrde de astronomik verilerin doğru çıkacağına inanmıştı. Ayrıca bir astronomi ansiklopedisi yazmıştır. “Âsâru’l Bakıyye” isimli eserinde matematik ve astronomiye dâir daha birçok keşifleri olduğu anlaşılmaktadır.
(İhsan Kurt, Bilim Tarihinde Keşiflerin İç Yüzü, s.40-117)