Eserlerindeki yüksek fen bilgileri, kendinden sekiz asır sonra gelen fen âlimlerini dahî hayrette bırakmış, bugünkü fennin mimarlarının rehberi olmuş büyük fen ve İslâm âlimidir.
Dönemin tanınmış bilginlerinden Ebû Nasr İbn Irak ve Abd el-Samed İbn Abd el-Samed el-Hakîm’den ders al-
mıştır. Astronomi, matematik, fizik, tıp, coğrafya, tarih gibi çeşitli alanlarda seçkin eserler hazırlayan Bîrûnî, evrensel kültüre katkı yapan ender ilim insanlarından birisidir. Astronomi ilmine düşkünlüğü sebebiyle rasathâne çalışmaları yaptı. İbn-i Sînâ ile görüştü. Aralarında ilmî münazaralar oldu. İbn-i Sînâ’nın bozuk düşüncelerini red ve tenkit ederek felsefî görüşlere ve yanlış düşüncelere saplanmış olduğunu belirtti.
Astronomi çalışmalarına güneşin ve gezegenlerin meyillerinin tespiti ile başlamıştır. Dönemin ünlü astronomlarından Ebû el-Vefâ eI-Bûzcânî ile karşılıklı gözlemler yaparak ay tutulmasını gözlemlemiştir. Harezm şehrinin meridyenini Bağdat’a göre tayin etmiştir.
Dünyâ’nın yuvarlak olduğunu ve kendi etrafında döndüğünü ilmî olarak izah etmiştir. Dünyâ’nın yüzölçümünü ve çapını doğru olarak ölçmüştür. Karaların kuzeye doğru kaydığını ilk defa ortaya atmıştır. Güneş’in kış aylarında kuzey yarım küresine ve yazın güney yarım küresine yaklaştığını, med-cezirin sebeplerini ve rüzgârların varlık sebebini bulmuştur.  İlk cihan haritası ve ilk küreyi yapmıştır.
Bîrûnî’nin eserleri incelendiğinde, onun esaslı bir din kültürü almış ve aldığı bu din kültürünü tam anlamıyla hazmetmiş, bütün hayâtına ve çalışmalarına sirayet ettirmiş olduğu görülmektedir. Bîrûnî, çok nadir yetişen bir dâhi, ilim dünyasına şimdi ve gelecekte ışık tutacak büyük bir âlimdir. Ünlü bilim tarihçisi George Sorton’a göre 11. asır “Bîrûnî Asrı”dır.
(Müslüman Bilim Adamları, c.1, s.108-125)