Vücudun idrar ve dışkı yolundan çıkan her şey abdesti bozar. Burundan kan gelmesi, ağız dolusu kusmak da abdesti bozar. İbn Abbas (r.a.) şöyle demiştir: İdrar yolundan meni, mezi ve vedi gelir. Mezi ve vedi sebebiyle erkeklik organı yıkanır ve abdest alınır. Meni geldiğinde ise gusül gerekir.
Hz. Aişe (r.anhâ)’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kime kusma, burun kanaması veya mezi isabet ederse namazdan ayrılıp abdest alsın sonra da konuşmadan namazına kaldığı yerden devam etsin.” (Buhari, İlim, 51)
Hz. Aişe (r.anhâ)’nın nakline göre Fatıma bint Ebî Hubeyş Hz. Peygamber (s.a.v.)’e gelerek, “Ey Allâh’ın Elçisi sürekli kan gören ve bir türlü temizlenemeyen bir kadınım, böyle durumlarda namaz kılmayı bırakayım mı?” diye sordu. Resûlullah (s.a.v.) “Hayır, çünkü bu hayız değil, damardan gelen kandır. Normal hayız günün geldiğinde namazı terkedersin. Hayızın sona erdiğinde akan kanı yıka ve namazını kıl” (Buhârî, “Vudu”, 63) buyurdu.
Zeyd b. Sabit (r.a.)’dan nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.), “Akan her kan sebebiyle abdest bozulur” (Darekutni, Sünen, I, 157) buyurmuştur.
Mafsalları gevşeyecek şekilde uyumak abdesti bozar. Hz. Ali (r.a.)’in nakline göre Nebî (s.a.v.), “Dübürün bağı gözlerdir (Göz uyudu mu bağ çözülür). Bu sebeple uyuyan kimse abdest alsın.” (Ebu Davud, Taharet, 79) buyurmuştur.
İbn Abbas (r.a.)’in nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.), “Uzanıp uyumadıkça secdede iken uyuyana abdest gerekmez. Zira kişi uzanıp uyuduğunda mafsalları gevşer” (Ahmed b. Hanbel, I, 256) buyurmuştur.
Yezid b. Kasît’in nakline göre Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle demiştir: Oturarak (Bağdaş kuran hariç), ayakta iken veya secde ederken uyuyana abdest gerekmez. Abdest ancak yatarak uyuyana lâzımdır.
(Eşref Ali Tehânevi, Hadislerle Hanefi Fıkhı, c.1, s.135-156)