TEHECCÜDE KALKMAK

Nefsi tezkiyenin önemli şartlarından biri teheccüde kalkmaktır. Bütün müminlerin üze­rine müekked sünnettir. Rasûl-i Ekrem (s.a. v.)’e vacip hükmündeydi.

Cenâb-ı Hakk, Âyet-i Kerîmede:

«Kullarım bana farzdan sonra en çok na­filelerle yaklaşırlar.» buyuruyor.

Diğer bir âyet-i kerîme’de de:

«Onlar o kimselerdir ki, geceleyin namaz kılmak için yataklarından kalkarlar; Rablerine, azabından korkarak ve rahmetinden ümidvar olarak dua ederler.» (Secde s. âyet: 16) buyuruluyor.

Sabah namazından velev ki yarım saat da olsa, önce kalkıp teheccüd kılarak, kalbin tasviyesine çalışmaklığımız lâzımdır. Geceleri te­heccüde kalkmak, öğle namazının sünneti gibi müekked sünnettir. Terki mümkün değildir… Orada eksik kalan uyku sabah namazından sonra telâfi edilebilir. Zaten nefis mutmainne oluncaya kadar az yemek, az uyumak, az konuşmak lâzımdır. Nefs-i Mutmainne’den sonra her hal, nur ve ibâdet oluyor. Konuşulduğu zaman da hak konuşulduğu için herkes isti­fade ediyor. Nefis radiye makamına geldiğin­de, kul sabır ve tevekkülle imtihanlara karşı koyuyor, rıza gösteriyor. Mardiye makamında ise, Cenâb-ı Hakk kuldan hoşnut oluyor.