ABDEST Abdest, muayyen uzuvları usulû vechile yıkamaktan, meshetmekten ibaret bir temizlik­tir, bir ibadet ve taattır. Abdeste güzelliğinden, nezafete hizmetinden dolayı «vuzu’» adı verilmiştir. Abdestin manevî birçok faideleri, se­vapları olduğu gibi, maddeten de pek çok men­faatleri vardır. Abdestsiz bir kimse namaz kılamaz, tavaf edemez, Mushafı Şerifi bitişik olmayan bir gilâf içinde bulunmadıkça eline alamaz. Kur’ânın tam veya gayri tam bir âyetine bile el süremez. Bunlar haramdır. Fakat Kur’ân-ı Ke­rîmi ezber olarak karşıdan Mushafa bakarak okuyabilir. «Müslim yahut mü’min kul abdestte yü­zünü yıkadığı zaman gözü ile baktığı her hatası su ile beraber yüzünden sıyrılıp çıkar. El­lerini yıkadığı zaman elleri ile işlediği hatalar su ile beraber iki elinden çıkıp gider. İki aya­ğını yıkadığı zaman da o ayaklarıyla yürüyerek yapmış olduğu her hatâ su ile beraber çıkar. Nihayet o kul hatalardan çıkıp kurtulup terte­miz olur.» (Müslîm-Tirmîzi) «Abdest üzerinde abdest, nûr üzerinde nûrdur.» (Hadis-i Şerif) ESMÂ’ÜL-HÜSNÂ’DAN El-Batın: (Gizli)