ÇEVRENİN ÖNEMİ

İnsanın ahlâkı bulunduğu muhite göre şe­killenir. İnsan, ahlaken bozuk bir muhitte bulunuyorsa, ondaki hilm kerem, insanlık, doğ­ruluk, haya, iffet, sabır ve şükür gibi güzel hasletler, şeytanî ve hayvanî ahlâka dönüşür. Hevâ, heves ve şehvetleri yok etmek için gayret eden insan, değerli ahlâk ve kalb te­mizliğini elde etmiş ve aslî vatanına (ahiret) sevgi beslemiş olur. Nefsi emmâreye tâbi olan ruh, hakkın emirlerine boyun eğen ruhla bir sayılmaz.

BANA BU TEN GEREKMEZ

Bana bu ten gerekmez, can gerektir

Ol bakî Cennete iman gerektir

Zehi mürşit ki bizi Hak’ka iletür

Aşık canı ana kurban gerektir

Bular kat, geçti kurban gerektir

Didâr göstermeye Sultan gerektir

Niderim uçmayı yahut huriyi

Bana dergâhına seyran gerektir.

Eğer Muhammed’e ümmet olursan

Dilinde zikr ile Kur’an gerektir.

Namaz ü vird ü teşbih, zikr ü Kur’an

İnayet bunlara Hak’tan gerektir.

Hakikat şerbetin içen âşıklar

Başı açık, teni üryan gerektir.

Âşık Yunus bu sırrı arzulayanın

Ciğeri püryan, gözü giryan gerektir.

Yunus Emre