GÖZDEN KAÇAN BİR HUSUS

İstibrâ: Bevl’den sonra akıntı ve sızıntı­nın kesilmesine istibrâ denir. Genel olarak bu konuya fazlaca dikkat etmediğimizden namaz­ları abdestsiz kıldığımızın farkında olmayız. Halbuki istibrâ vacibtir, Küçük abdestden son­ra sızıntı veya akıntı herkeste olur. Yalnız bazılarında erken kesilir, bazıların da ise biraz uzun sürer. Akıntı ve sızıntının tamamen kesildiğine kanaat getirmeden taharet yapıp abdest almamalıdır. Çünkü ya abdest alırken ya da abdestten sonra, akıntı veya sızıntı ge­leceğinden abdestimiz bozulmuş ve abdestsiz namaz kılmış yahut Kur’an okumuş oluruz. İstibrâ çeşitli usullerle yapılır. Yürüyerek, ha­reket ederek, öksürerek, yatarak, ayakları ha­reket ettirerek veya bekleyerek (ki en uygunu beklemektir) istibrâ yapılır. İstibrâ yapmadan abdest almamaya gereken dikkati göstere­lim. Dünya işleri içinde, ahiret tedarikini de aceleye getirerek adet yerini bulsun diye yapmayalım. Her şeyi yerli yerinde yapmaya bü­yük gayret ve titizlik gösterelim.

ESMÂ’ÜL-HÜSNÂ’DAN

Et-Tevvâb: (Tevbeleri kabul edip günah­ları bağışlayan)

El-Müntekim: (Suçluları adaleti ile müstehak oldukları cezaya çarpan)